COVID-19 Ne Demek? Çılgın Bir Virüsün Komik Hikayesi!
Hepimiz o “BİR ŞEY VAR!” duygusuyla başladı, değil mi? 2019’un sonlarına doğru bir şeyler oluyordu. İnsanlar maskelerini hazırladı, ellerini yıkadı, sosyal mesafe yapmaya başladılar ama daha ne olduğunu kimse tam olarak bilmiyordu. Ve işte o an: COVID-19! Hepinizin aklında “Bu ne şimdi?” sorusu var, değil mi? Endişelenmeyin, çünkü burada sadece bir virüsün değil, aynı zamanda hayatımızı nasıl değiştirdiğini mizahi bir şekilde keşfedeceğiz.
Erkekler Nasıl Yaklaşır?
Erkekler, çözüme odaklı yaklaşmayı severler, değil mi? COVID-19 ortaya çıktığında, evdeki erkeklerin genelde tek bir amacı vardı: “Bu virüs nasıl yenilir?” Yani, gözlüklerini takıp strateji belirlemeye başlarlar.
“Bunu sadece tek bir şeyle yeneceğiz. Herkese eldiven takacağız, maske takacağız, bolca çamaşır suyu alıp her yeri dezenfekte edeceğiz. Hadi herkes elleri yıkasın, hemen! Durun, bir dakika, dışarı çıkarken de şunları alalım…”
Bir COVID-19’un asla kaybetmeyeceği stratejiyi belirlediler: İleriye doğru gitmek! Gerçekten bir erkeğin bu konuda tek isteği çözüm bulmaktır. Yani bu dönemin temel mantra’ları şunlar: El dezenfektanı, maske, sosyalleşmeme. Bütün virüslerin 10 adımda nasıl alt edileceğine dair YouTube videoları çekilirken, evdeki erkeklerin bu konuda nasıl ‘askeri’ bir yaklaşım geliştirdiğine hepimiz şahit olduk.
Ama tabii, bazı erkekler de “Bunu nasıl geçireceğiz?” sorusuna bakıp çözüm ararken en büyük hatayı yaptılar. Bir bardağı maskeyle içmeye çalışmak gibi… Sonuç: Düşen maskeler ve yüz yıkama hataları!
Kadınlar Nasıl Yaklaşır?
Kadınlar ise her durumu içselleştirmek ve başkalarını anlamak konusunda uzmanlardır. COVID-19’un ilk günlerinde, kadınlar virüsle mücadele etmekle kalmayıp, çevresindekilerin ruh halini de gözlemlediler.
“Evet, COVID-19’dan korkuyoruz ama acaba çocuğum nasıl hissediyor? Onun sağlığına dikkat etmek gerek, peki ya eşim? Evin dışındaki yaşlılar, biraz yardım edelim mi? Virüsle savaşıyoruz ama insan psikolojisi de önemli, değil mi?”
Kadınların çözümü pek de farklı değildi ama empatik yaklaşımları bambaşka bir seviyeye taşıdı. Herkesin moralini yükseltmeye çalışırken, “Sürekli evde kalıyoruz, o zaman şimdi hepimiz birlikte yeni yemek tarifleri denemeliyiz!” dediler ve hepimiz birden eve kapanıp, ‘ekşi maya’ yapmayı öğrendik. Üstüne üstlük, tabii ki herkesin sağlık durumu hakkında sürekli olarak sorular soruluyordu. “Maske takıyorsun değil mi?” sorusuyla başlayan sohbetler hiç bitmedi! Ve sonunda erkekler, kadınların evde açtığı ‘dezenfektan ve virüsle mücadele’ sohbetlerinin bir parçası oldular, sadece maske takma konusunda ‘insanlık’ adına tavsiyeler verdiler.
COVID-19’un Sosyal Etkileri
Bir pandeminin sosyal etkilerini düşünmek de gerçekten farklı bir bakış açısı gerektiriyor. Bu dönemde neler oldu? İnsanlar, evde kapalı kalınca, hayatta kalan tek iletişim şekli Zoom oldu. Erkekler odalarında bağırarak telefonla iş görüşmeleri yaparken, kadınlar “Hadi ama, sessiz olun, bizde önemli bir online buluşma var!” diyerek evdeki herkesi yönlendirdiler.
Sosyal medya, herkesin birbirine yardımcı olduğu ve “Birlikte güçlü olacağız!” mesajlarının bolca paylaşıldığı bir alan haline geldi. Hepimiz birden eğlenceli paylaşımlar yapmaya, evde yemek tarifleri ve virüsle savaş taktiklerini tartışmaya başladık. Fakat tek bir şey unutulmazdı: Hepimiz maskeyle birbirimize gülümsüyor ama kimse gerçekten ‘görmüyordu’!
Sonuç Olarak
COVID-19, hayatımıza çok farklı bir açıdan girdi, ancak hem erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını hem de kadınların empatik ve ilişki odaklı bakış açısını birleşiminden ilginç bir şekilde faydalandık. Kimse “Bu ne şimdi?” demedi. Hızla öğrendik, adapte olduk, sosyal mesafe kurallarına uyduk ve evde daha çok vakit geçirmeye başladık.
Peki ya siz? COVID-19 döneminde nasıl bir deneyim yaşadınız? Kadınlar mı yoksa erkekler mi daha stratejik yaklaşıyor? Yorumlarda paylaşın, hep birlikte gülelim ve birbirimizin deneyimlerinden ders alalım!